SATILDI

Nuri İyem Sanatçı Bilgisi İçin Tıklayınız

Soyut Kompozisyon

Ahşap üzeri yağlı boya ve karışık teknik

48 x 122 cm

1962, imzalı

Provenans: Eski Can Has Koleksiyonu

Bu eser Evin Sanat Galerisi'nin 2002 yılında yayınladığı Katalog Raisonneé niteliğinde 2 ciltlik "Dünden Yarına Nuri İyem" kitabının ikinci cildinin 74. sayfasında yer almaktadır.

Bu eser İş Bankası Kültür Yayınları'nın 2010 yılında yayınladığı "Yüz Koleksiyondan Nuri İyem" kitabının 77. sayfasında yer almaktadır.

Lütfen ek görsellere bakınız.

Peyiniz: TL

Güncel Fiyat: TL Lot Sizde Değil Lot Sizde

Komisyon: 8% K.D.V.: 13.608,00 TL Toplam Maliyet: 89.208,00 TL

Nuri İyem

Nuri İyem

NURİ İYEM (1915-2005)

1915 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Nazmi Ziya, İbrahim Çallı ve Hikmet Onat atölyelerinde çalıştı. Bir ara Leopold Levy'den dersler aldı. Bu yıllarda Türk Resmi’nde figüratif eğilimlere ve içerik sorunsalına yeni öneriler getirecek olan “Yeniler Grubu” oluşumu içinde yer aldı. Nuri İyem'in sanatı soyut ve modern figüratif dönemler altında biçimlenmiştir.

1950'den sonra yöneldiği soyut resim anlayışını 1960'lı yıllarda bırakarak, resimlerinde köyden kente göç eden insanların, gecekondu yaşamından sahnelerin ve genç kadın portrelerinin yer aldığı bir dönem takip etmiştir. Somut içerik ve resimsel yapı (mimari), doğa anlamında sağlam konstrüksiyon, İyem'in resmini niteleyen başlıca elemanlardır. Nuri İyem’in simgesi sayılan kırsal kadın portrelerinde ön plana çıkan o gözlerde, Anadolu bozkırının tepkisi, gizemi ve sorgulaması görülmektedir. Resmin her türünde eser vermiş olmasına karşın, portrelerin, özellikle de kadın portrelerinin Nuri İyem’in sanatında belirgin bir ağırlığı vardır. Bunların içinde, Anadolu kadını konulu portreleri ve figürlü peyzajları, izleyicinin hafızasında genellikle en çok yer etmiş olanıdır.

Nuri İyem kendi Anadolu kadınları serisini, özellikle tekli ve üçlü kompozisyonlar halinde, bütün resimsel kurgu ve ifade olanakları içinde, baştan sona değerlendirip gerçekleştirmiştir. Anadolu toprağının dokusu, tabloların her santimetrakaresinde özenle işlenerek güçlü bir biçimde duyurulmuştur. Her biri saflığıyla birer ikonayı akla getiren portreler, insan yüzünün sonsuz anlatım evreninde uzun bir yolculuğa çıkmış olmakla, ikona geleneğinin üslupçu sınırlarını aşarlar. 2005 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.