"Natürmort"
Natürmortlar: İyem’in resimleri arasında en az sayıda üretilenler natürmortlar olmalıdır. Bu çalışmalar soyut döneme geçişte meyve kompozisyonları olarak karşımıza çıkar. Ardından soyut uygulamaların içine meyve ve sürahi, gibi nesneler geometrik soyut anlatımlara dönüşerek katılırlar. 1960’lı yıllardan sonra çiçekler ağırlık kazanır. Tüm konuların özünde Nuri İyem’in özgün yaratıları yer alır. Temelleri 1940’lı yıllarda atılan bir sanat öyküsüdür bu yaratı. Desenin, rengin ve çizginin özgün bir biçemde özümsenmesidir. Soyutun somutla özdeşleştiği simgenin anlatımın özüne yerleştiği bir serüvenin örnekleridir bu resimler.
Kıymet Giray, "Nuri İyem", İş Bankası Yayınları ,1998, Sayfa 294,
Tuval üzeri yağlı boya
45 x 35 cm
1998, imzalı
Bu Eser Evin Sanat Galerisi'nin, 2002 yılında yayınladığı Katalog Raisonneé niteliğinde iki ciltlik "Dünden Yarına Nuri İyem" kitabının ikinci cildinin 161. sayfasında yer almaktadır.
Tahmini Değer:350.000TL - 500.000TL
Peyiniz: TL
Güncel Fiyat: TL Lot Sizde Değil Lot Sizde
Peyler
4Paylaş
NURİ İYEM (1915-2005)
1915 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde (şimdiki adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Nazmi Ziya, İbrahim Çallı ve Hikmet Onat atölyelerinde çalıştı. Bir ara Leopold Levy'den dersler aldı. Bu yıllarda Türk Resmi’nde figüratif eğilimlere ve içerik sorunsalına yeni öneriler getirecek olan “Yeniler Grubu” oluşumu içinde yer aldı. Nuri İyem'in sanatı soyut ve modern figüratif dönemler altında biçimlenmiştir.
1950'den sonra yöneldiği soyut resim anlayışını 1960'lı yıllarda bırakarak, resimlerinde köyden kente göç eden insanların, gecekondu yaşamından sahnelerin ve genç kadın portrelerinin yer aldığı bir dönem takip etmiştir. Somut içerik ve resimsel yapı (mimari), doğa anlamında sağlam konstrüksiyon, İyem'in resmini niteleyen başlıca elemanlardır. Nuri İyem’in simgesi sayılan kırsal kadın portrelerinde ön plana çıkan o gözlerde, Anadolu bozkırının tepkisi, gizemi ve sorgulaması görülmektedir. Resmin her türünde eser vermiş olmasına karşın, portrelerin, özellikle de kadın portrelerinin Nuri İyem’in sanatında belirgin bir ağırlığı vardır. Bunların içinde, Anadolu kadını konulu portreleri ve figürlü peyzajları, izleyicinin hafızasında genellikle en çok yer etmiş olanıdır.
Nuri İyem kendi Anadolu kadınları serisini, özellikle tekli ve üçlü kompozisyonlar halinde, bütün resimsel kurgu ve ifade olanakları içinde, baştan sona değerlendirip gerçekleştirmiştir. Anadolu toprağının dokusu, tabloların her santimetrakaresinde özenle işlenerek güçlü bir biçimde duyurulmuştur. Her biri saflığıyla birer ikonayı akla getiren portreler, insan yüzünün sonsuz anlatım evreninde uzun bir yolculuğa çıkmış olmakla, ikona geleneğinin üslupçu sınırlarını aşarlar. 2005 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.