"Un Homme et Une Femme au Cafe"
Kalabalığın İçerisindeki Kayıp Yüz Fikret Mualla: Fikret Mualla’nın kalabalığın içerisinde kendisini ne kadar huzurlu hissettiğini fark ettiniz mi? Hayatı boyunca başını sokabileceği bir dört duvar hayal etmesine rağmen kalabalığı sığınabileceği bir ev olarak görüyor Mualla. Ait olduğunu düşündüğü yerlerde dolaşıyor sıklıkla. Eğlence ile hüznün iç içe geçtiği bar ve bistrolarda zaman harcıyor, fütursuzca akıp giden sokağın hengamesinde kayboluyor, gece hayatının parıltılı yüzünün örttüğü melankoliyi aydınlatıyor. Kuru bir bakışla kalabalığı gözlemlemiyor ressam. Kendisinin de içerisinde olduğu kocaman bir evin tüm odalarını sanki yeniden düzenliyor, duvarlarının rengini değiştiriyor, istemediği fazlalıkları kaldırıp atıyor, her zaman gözünün önünde olmasını dilediği şeyleri yan yana getiriyor. Farklı sosyal sınıf ve yaş gruplarına ait insanları sokaktan çekip tek renkli bir odanın içerisine yerleştiriyor. Şık beyefendi ve rüküş eşi ile bir sokak çocuğu, çiçek satan genç bayanla işten dönen iş adamı aynı espasa, aynı belirsiz zamana oturuveriyor. Bazı örneklerde zaman ve mekan duygusu yaratacak bir kent silueti veya bar atmosferi de bulunmuyor. Odanın renkli duvarları önünde, belki de hiç istemedikleri halde yan yana getiriliyor bu sokak kahramanları. Ressam onları yalın bir fonun önünde eşleştiriyor, bir diğer deyişle görücüye çıkartıyor. İzlediğimiz karakter, kıyafet, sosyal sınıf ve ruh hali karşılaştırmaları için düşünülmüş bir eşleştirme haritasının parçası sanki. “İnsanoğlu yüzünde ve bedeninde ne taşıyorsa ondan ibarettir” der gibi ressam.
Levent Çalıkoğlu, “Fikret Mualla”, İstanbul Modern, 2005, Sayfa: 23
Kağıt üzeri guaj
53 x 61 cm
1956, imzalı
Bu eserin Marc Ottavi ve Bayram Karşıt tarafından hazırlanmış sertifikaları mevcuttur.
Tahmini Değer: 1.000.000 TL - 1.500.000 TL
Açılış Fiyatı: 750.000 TL
Peyiniz: TL
Güncel Fiyat: TL Lot Sizde Değil Lot Sizde
Peyler
5Paylaş
FİKRET MUALLA (1903 - 1967)
1903 yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesin'de okudu. Mühendislik öğrenimi için bir süre İsviçre, Almanya ve Fransa’da bulundu. 1930 yılında karar değiştirerek Türkiye’ye döndü. İlk kişisel sergisini 1934 yılında İstanbul’da düzenledi, bir süre resim öğretmenliği yaptı. 1938 yılında Paris’e yerleşti. Mualla düzenli bir öğrenim yerine, içgüdülerinin serbest oluşumuna bıraktı kendini. Bir arayışın sonucu geldiği Paris’de zor, fakat üretken bir yaşam süren Fikret Mualla, her bakımdan yeni ve özgün bir resim yaklaşımını, çok mütevazi bir şekilde –gündelik yaşama ilişkin tespitler bağlamında dizgeleştirerek dikkatleri çekmeyi başarmıştır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nın sıkıntılı atmosferinde bar ve kafelerin bohem ortamlarını soluyan Mualla, figür geleneği içinde ifade düzeyi, kompozisyon ve renk duyarlığı ile öne çıkan önemli bir tavırdır öncelikle. Hızlı bir üretim için uygun bir zemin olan kağıt üzerine guvaş boya tekniğiyle gerçekleştirdiği diziler, Post-Empresyonist mirasa ve kısmen de Henri Matisse’e dayanan renkçi duyarlıkla bütünleşen, Fovizm ile Dışavurumculuğun sentezinde karşılığını bulan bir çözümü üretmekte gecikmemiştir.
Bu aşamada resmi; kendiliğinden bir duyarlığın gözlem ve dönüştürme isteminin sonucuna göre tayin ederken; resim yapma uğraşını da bir varlık sorununa düğümlemiştir. Özünde kendi yurdunda dışlanmışlık ve tutunamama yatan bu Paris serüveni, sadece resim üretmeyle anlamını bulan kapalı devre bir ilişkinin peşinde, yaşamı noktalama evresine dek süren hazin bir öyküye dönüşmüş gibidir. Yaşamındaki savrukluk ve düzensizliğin aksine, resimlerinde konuya ve üsluba hakim bir sanatçı tutumu yansıtır. Paris’in eğlence yerleri, içki salonları, sokakta gezinen insanları, kafeleri, Fikret Mualla’nın irili ufaklı resimlerinde renkli bir anlatımla sergilenir. Fikret Mualla, trajik yaşamı ve bunalımlarıyla, resminin özgün-kişilikli yapısıyla çağdaş resim sanatımızın kapılarını batı dünyasına açmayı başarmış ve batılı kaynaklarda kendi adından söz ettirebilmiş ilk Türk sanatçısıdır. Uluslararası çeşitli müze ve özel koleksiyonlarda eserleri bulunan Mualla 1967 yılında Paris’te vefat etmiştir.