Fikret Mualla (1903 - 1967) Sanatçı Bilgisi İçin Tıklayınız

"Nü"

: Fikret Mualla’nın bu diziyi oluşturan resimlerinde klasik sanatçı tavrını düşündürecek yönler bulmak güçtür. Portreler, model aldıkları kişilerle özdeş yanlar taşırlar ama bu çok açık gösterilmez. Bu gruba giren resimlerde, çıplak bir kadın figürü çizme çabasından çok, sıradan bir figür aktarma çabasının izleri egemendir. O nedenle de “çıplaklık”, bu resimlerde “erotik” bir vizyonla bağımlı biçimde ele alınmamıştır. Abidin Dino’ya göre Mualla’nın kadın başları ve nü’leri, duygu ve çekicilik doludur. “Çiziştirilmiş” ve yağlıboyanın “ağırlığından” yoksun görünseler bile –hatta belki bu sayede- izleyiciye genç kadınlığın ürpertisini duyururlar. Nü’leri özlenen fakat kavuşulamayan ereklerin tılsımını taşırlar. Onda söz konusu olan kadın değil, kadınlıktır. Mualla hikayeyi aşar, genele erişir. Belki de Fikret gibi kadınlığı anlamak için, onları onun kadar düşlemiş, beklemiş olmak gerekir. 

Yalın Alpay & Prof Dr.Emre Alkin, “Moualla’nın Sanatı”, Sosyal Yayınları, 2016, Sayfa: 103, 104

Kağıt üzeri guaj

32 x 53 cm

imzalı

Bu eserin Bayram Karşıt tarafından hazırlanmış sertifikası mevcuttur.

Tahmini Değer: 700.000 TL - 1.000.000 TL

Açılış Fiyatı: 500.000 TL

Peyiniz: TL

Güncel Fiyat: TL Lot Sizde Değil Lot Sizde

Komisyon: 10% K.D.V.: 132.000,00 TL Toplam Maliyet: 792.000,00 TL
Currency Converter:

Fikret Mualla

Fikret Mualla

FİKRET MUALLA (1903 - 1967)

1903 yılında İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesin'de okudu. Mühendislik öğrenimi için bir süre İsviçre, Almanya ve Fransa’da bulundu. 1930 yılında karar değiştirerek Türkiye’ye döndü. İlk kişisel sergisini 1934 yılında İstanbul’da düzenledi, bir süre resim öğretmenliği yaptı. 1938 yılında Paris’e yerleşti. Mualla düzenli bir öğrenim yerine, içgüdülerinin serbest oluşumuna bıraktı kendini. Bir arayışın sonucu geldiği Paris’de zor, fakat üretken bir yaşam süren Fikret Mualla, her bakımdan yeni ve özgün bir resim yaklaşımını, çok mütevazi bir şekilde –gündelik yaşama ilişkin tespitler bağlamında dizgeleştirerek dikkatleri çekmeyi başarmıştır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı’nın sıkıntılı atmosferinde bar ve kafelerin bohem ortamlarını soluyan Mualla, figür geleneği içinde ifade düzeyi, kompozisyon ve renk duyarlığı ile öne çıkan önemli bir tavırdır öncelikle. Hızlı bir üretim için uygun bir zemin olan kağıt üzerine guvaş boya tekniğiyle gerçekleştirdiği diziler, Post-Empresyonist mirasa ve kısmen de Henri Matisse’e dayanan renkçi duyarlıkla bütünleşen, Fovizm ile Dışavurumculuğun sentezinde karşılığını bulan bir çözümü üretmekte gecikmemiştir.

Bu aşamada resmi; kendiliğinden bir duyarlığın gözlem ve dönüştürme isteminin sonucuna göre tayin ederken; resim yapma uğraşını da bir varlık sorununa düğümlemiştir. Özünde kendi yurdunda dışlanmışlık ve tutunamama yatan bu Paris serüveni, sadece resim üretmeyle anlamını bulan kapalı devre bir ilişkinin peşinde, yaşamı noktalama evresine dek süren hazin bir öyküye dönüşmüş gibidir. Yaşamındaki savrukluk ve düzensizliğin aksine, resimlerinde konuya ve üsluba hakim bir sanatçı tutumu yansıtır. Paris’in eğlence yerleri, içki salonları, sokakta gezinen insanları, kafeleri, Fikret Mualla’nın irili ufaklı resimlerinde renkli bir anlatımla sergilenir. Fikret Mualla, trajik yaşamı ve bunalımlarıyla, resminin özgün-kişilikli yapısıyla çağdaş resim sanatımızın kapılarını batı dünyasına açmayı başarmış ve batılı kaynaklarda kendi adından söz ettirebilmiş ilk Türk sanatçısıdır. Uluslararası çeşitli müze ve özel koleksiyonlarda eserleri bulunan Mualla 1967 yılında Paris’te vefat etmiştir.