50. ONLINE Nadir Kitap Müzayedesi

OSMANLI BAHRİYESİ KOMUTANI İNGİLİZ HOBART PASHA’NIN ANILARI…

Augustus Charles Hobart-Hampden ya da Hobart Paşa (1822 –1886) Osmanlı donanmasında komutanlık yapmış İngiliz asıllı deniz subayı, 1822 yılında Leicestershire’da doğmuştur. Buckinghamshire Dükünün oğlu olan Hobart Paşa, İngiliz deniz kuvvetlerine katılıp ABD İç Savaşı’nda Güneylilerle silah taşımıştır. Osmanlı Bankası direktörü olan Lord Vere Henry Hobart’ın yardımıyla Osmanlı devlet adamlarıyla tanışmış ve Keçecizâde Fuat Paşa’nın teklifiyle Osmanlı Bahriyesi’ne katılmış (1867), bahriye livası rütbesiyle donanma komutanlığına atanmıştır. Girit ayaklanmasını (1867-1869) bastırmakla görevlendirilip kendisine “Paşa” unvanı verilmiştir. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda, Rus limanlarına ve Tuna ağzına abluka uygulayarak Rus donanmasını etkisiz kılan Hobart Paşa, Suhum’un boşaltılmasında binlerce Müslümanın Batum, Sinop ve Trabzon’a taşınmalarını sağlamış ve müşirliğe yükseltilmiştir (1881). İstanbul’a gelirken 1886 yılında Milano’da ölmüş ve cenazesi İstanbul’a getirilerek Selimiye’deki İngiliz mezarlığına gömülmüştür. Hobart Paşa bu kitabında; deniz ve karadaki tecrübelerinden Rio De Jenario’daki görevine, köle ticaretlerine, Kırım Savaşı ve Baltık Cephesindeki görevine, Osmanlı donanmasına katılması ve üstlendiği vazifelere kadar pek çok anısını edebi bir üslupla kaleme almıştır.

ASYA, OKYANUSYA, AFRİKA, AMERİKA VE AVRUPA HALKALARININ ALIŞKANLIKLARI, SOSYAL, POLİTİK VE DİNİ GELENEKLERİNİ AYRINTILI ANLATAN 4 CİLTLİK BAŞYAPIT…

220’DEN FAZLA YEREL HALK VE KOSTÜMLERİNİN TAM SAYFA RENKLENDİRİLMİŞ GRAVÜRLERİ…

TÜRKLER, TÜRK KAVİMLER VE OSMANLI’NIN HÜKMETTİĞİ TOPRAKLARDA YAŞAYAN HALKLARA AİT ÇOK SAYIDA GRAVÜR…

NICOLAS DALLY 220’DEN FAZLA KENDİ ÇİZİMLERİNİN RENKLENDİRİLMİŞ GRAVÜRLERİ EŞLİĞİNDE, DÖMEMİNİN BELGELERİ VE SEYAHATNAMELERİ İNCELEYEREK VE COĞRAFİ ARAŞTIRMALAR YAPARAK TÜM DÜNYA HALKLARINI AYRINTILI OLARAK ANLATTIĞI KAYNAK YAPIT…

Nicolas Dally (1795-1862) Fransız asker, bilim insanı, gezgin, coğrafyacı, sanatçı ve yazardır. Mühendis bir albayın oğlu olan Nicolas’ın askeri kariyeri, dönemindeki diğer bir çok genç gibi erken yaşta başlamıştır. İstemeyerek İmparatorluk Savaşları’na katılan Dally 1812’de Napolyon Ordusu’nda Rusya’ya karşı savaşırken Berezina Bölgesi’nde esir düşmüş St. Petersburg’daki iki yıllık esaretinden sonra 1817 yılında Fransa’ya dönmüştür. Savaşa katılmamak için Belçika’ya kaçan Dally, Brüksel’de tıp alanındaki eğitimine odaklanmış ve birçok bilimsel araştırmada bulunmuştur. Ayrıca antropoloji, etnolojoi, dilbilimi gibi birçok bilim dalıyla ilgilenen Dally, Fransa’ya döndükten sonra coğrafya alanında araştırmalar yapmaya başlamış ve coğrafi özelliklerin kültürel çeşitliliği şekillendirmede büyük bir önemi olduğunu savunmuştur. Dally tarafından kaleme alınan ve Dal Cavaliere Luigi Cibrario tarafından çevirisi yapılan “Usi E Costumi” eseri Cibrario’nun gözlemleri ve eklemeleriyle zenginleştirilmiş ilk İtalyanca baskısıdır. Sırasıyla Asya, Okyanusya, Afrika ve Amerika, Avrupa’ya ayrılmış dört ciltten oluşan bu eser, belgeler ve son seyahatnamaleri kaynak olarak kullanarak tüm dünya halkarının alışkanlıklarını, geleneklerini, politik ve dini yaklaşımlarını açıklayıcı metinlerle ve 200’den fazla renlki tam sayfa gravürleriyle okuyucuya sunuyor.

OSMANLI’NIN RUMELİ VE BATI ANADOLU TOPRAKLARINDA VE BAZI AKDENİZ ÜLKELERİNDE TİCARİ ARAŞTIRMALAR İÇEREN SEYAHATNAME…

İSKOÇ GİRİŞİMCİ İŞ ADAMI VE YAZAR JOHN GALT CEBELİTARIK’TAN SARDUNYA, SİCİLYA, MALTA VE SERİGO ÜZERİNDEN AĞIRLIKLI İSTANBUL, EDİRNE, FİLİBE, İZMİT, İZMİR GİBİ OSMANLI’NIN RUMELİ VE BATI ANADOLU TOPRAKLARINA UZANAN İNGİLİZLER AÇISINDAN TİCARET OLANAKLARINI DA İÇEREN SEYAHATNAMESİ…

John Galt (1779-1839) İskoç romancı, girişimci, politik ve sosyal yorumcuydu. Sanayi Devrimi konularını ele alan ilk romancı olması nedeniyle, İngilizce dilindeki ilk politik romancı olarak tanınmıştır. Fransız-İngiliz rekabetinin arttığı 1800’lerin başında Osmanlı’yla ticaret yapan Galt, çeşitli zamanlarda Akdeniz ülkelerine ve Türkiye’ye yol arkadaşı Lord Byron ile iş amaçlı seyahatlerde bulunmuş ve gözlemlerini bu eserde toplamıştır. Galt, İstanbul, Edirne, Filibe, İzmit, İzmir gibi Osmanlı’nın Rumeli ve Batı Anadolu topraklarında ve Sicilya, Sardunya, Malta gibi Akdeniz ülkelerinde bulunmuş, karşılaştığı farklı milliyetlerin sosyo-kültürel özelliklerinden bahsetmiş ve farklı bölgelerde ekonomik hakimiyet kurmak isteyen İngilizlere bölgenin ayrıntılı ekonomik durumunu aktarmıştır. Yazar hazırlamış olduğu bu eserin son kısmına Karadeniz’de ticaret ve denizcilik üzerine görüşler, İzmir’e ithal edilen malların listesi, Osmanlı’da boyama teknikleri, Akdeniz ülkelerine satılabilecek İngiliz ürünleri, bu ülkelerdeki farklı ağırlık ölçüleri gibi bilgiler eklemiştir.

FRANSIZ ORYANTALİST VE ARKEOLOG SAULCY’NİN İSTANBUL, İZMİR’DEN SURİYE ÜZERİNDEN KUTSAL TOPRAKLARA VE LUT GÖLÜNE ULAŞAN YOLCULUĞUNUN SEYAHATNAMESİ…

Louis Felicien de Saulcy (1807 – 1880) Fransız bir nümismat, oryantalist ve arkeologtu. 1850-51 yılları arasında Suriye ve Filistin üzerinden seyahat eden yazarın asıl amacı Dead Sea (Lut Gölü) kıyılarını gezmek ve bu bölgenin tarihini ve coğrafyasını keşfetmekti. İstanbul ve İzmir üzerinden Beyrut’a geçen Saulcy ardından Suriye’nin bazı bölgelerinden Kudüs’e ve Massada, Jericho, Sodom, Zoar dahil olmak üzere Lut Gölü bölgesinin çevresine seyahat etmiştir. “Narrative of a Journey Round the Dead Sea and in the Bible Lands” eserinde ise yaptığı yolculuğu gün gün anlatmıştır. Yaptığı gezi boyunca Lut Gölü’nün kıyılarını çizen yazar bölgenin ilk haritasını yapan kişidir. Saulcy yazılarında detaylı olarak geçtiği yerlerde bulunan kalıntıları ve önemli yapıları, seyahat ettiği şehirleri, şehilerin manzalaraını ve orada yaşan halkaları detaylı bir şekilde anlatmaktadır.

GÖRKEMLİ CİLDİNDE NEFİS BİR İSTANBUL VE KARADENİZ SEYAHATNAMESİ…

NEFİS GRAVÜRLERİ İLE NADİR BİR İSTANBUL VE KARADENİZ SEYAHATNAMESİ… LÜKS VE GÖRKEMLİ CİLDİNDE…

Döneminin tanınmış bir hikâye ve roman yazarı olan Méry, 1822’de İstanbul’a gelmiştir. Varna, Trabzon ve Sinop gibi Karadeniz’in önemli limanlarını da gezen Méry izlenimlerini bu eserde toplamıştır. Esas olarak iki bölümden oluşan kitabın ilk kısmı İstanbul’un tarihine ayrılmıştır. Bizans dönemi için Phrantzes ve diğer Yunanlı tarihçilerden yararlanır. Osmanlı dönemi için tarihçi Hammer’i kaynak olarak kullanır. Yazarın sanatçı kişiliğine uygun bir biçimde yazılan 2. bölümde ise kitaplardan uzak, başka türlü bir şehir tarihi anlatılmaktadır. Anıtlar, günlük yaşam kesitleri, sokak köpekleri, hamamlar, şehirdeki yabancılar, kahvehaneler, efsaneler, meddah ve karagöz gibi yabancıları şaşırtan her şey bu bölümde anlatılmaktadır. Dönemin ünlü taşbaskı sanatçıları ve hakkaklarından M.M. Rouargue Freres tarafından yapılmış olan nefis çelik baskı gravürler bu nadir esere ayrıca büyük bir değer katmıştır.

KURAN-I KERİM’İN 8. CÜZÜ... 18 YÜZYIL EL YAZMASI… ANONİM…

Kuran-ı Kerim’in 18 Yüzyıl anonim el yazması 8 cüzü. 30 cüzden oluşan Kuran-ı Kerim’in 8 Cüzü En’am Suresi ve Araf Suresi’nden oluşur. İlk 9 sayfası En’am Suresi, sonraki 11 sayfası ise Araf Suresi’nin başlangıcıdır. En’am Suresi’ni okuyanların tövbe kapılarının açık olduğu rivayet edilir. Araf Suresi ise Kuran-ı Kerim’in en fazla ayete sahip olan üçüncü suresi olup, anlamı yüksek mevkilerdir. Surede, Peygamberler kıssaları, temel din bilgileri ve kuralları anlatılır, bu sureyi okumanın ilmi arttırdığı söylenir.

HAÇLI ORDULARININ BİZANS’IN BAŞKENTİ KONSTANTİNOPOLİS’İN FETHİ’NİN GÖRGÜ TANIĞI VILLEHARDOUIN’LI GEOFFREY’NİN IV.HAÇLI SEFERİNİ VE BIZANS’TA LATIN İMPARATORLUĞU’NU ANLATAN METNİ… YVES BRAYER’İN 23 SULUBOYA RESMİ EŞLİĞİNDE…

IV.HAÇLI SEFERI’NIN EN ÖNEMLİ TARİHİ KAYNAKLARINDAN BİRİ VE TARİHSEL FRANSIZ NESİRİNİN HAYATTA KALAN EN ESKİ ÖRNEĞİ…

Haçlı şövalyesi ve tarihçi Villehardouin’li Geoffrey dünyanın çehresini değiştiren Dördüncü Haçlı Seferi sırasında hem savaşta ve hem de bu seferin bütün önemli karar meclislerinde yer almış, Haçlı ordularının Bizans’ın başkenti Konstantinopolis’in Fethi’nin görgü tanığıdır. Daha sonra, Villehardouin’li Geoffrey Haçlı Seferini ve Bizans’ta Latin İmparatorluğu’nu anlatan metni kaleme almıştır. Bu metin Dördüncü Haçlı Seferi’nin en önemli tarihi kaynaklarından biri ve tarihsel Fransız nesirinin hayatta kalan en eski örneğidir. Müzayede’de satışa sunulan kitap, Villehardouin’li Geoffrey’nin metninin Yves Brayer’in 23 suluboya resmiyle bezenmiştir.

19. YÜZYIL OSMANLI DÖNEMİ YUNANİSTAN VE ARNAVUTLUK SEYAHATNAMESİ VE OSMANLIYA BAŞKALDIRAN YANYA VALİSİ TEPEDENLİ ALİ PAŞA… 1’İ RENKLİ 5’İ TAM SAYFA VE 7’Sİ KATLANIR 12 LEVHA VE 18 METİN İÇİ GRAVÜR, 2 KATLANIR HARİTA VE 1 KATLANIR PLAN… LÜKS CİLDİNDE…

İNGİLİZ RAHİP VE GEZGİN THOMAS SMART HUGHES’IN 1810’LU YILLARDA OSMANLI YÖNETİMİNDEKİ YUNANİSTAN VE ARNAVUTLUK TOPRAKLARINDAKİ YOLCUĞUNDA GİTTİĞİ YERLERİN DİNİ, KÜLTÜREL VE EĞİTİM YAPISI HAKKINDA GÖZLEMLERİNE VE YANYA’DA BULUNDUĞU DÖNEMDE TANIŞTIĞI TEPEDENLİ ALİ PAŞA HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLERE YER VEREN SEYAHATNAMESİ… SATIŞA SUNULAN NÜSHA CHARLES ROBERT COCKERELL’İN GRAVÜRLERİ İLE ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ ESERİN 1830 YILI İKİNCİ BASKISIDIR…

Thomas Smart Hughes (1786-1847), İngiliz rahip, tarihçi ve seyahat yazarıdır. Hughes, 1811 yılında yüksek lisans derecesinde eğitimini tamamladıktan sonra, Robert T. Parker’ın gezici öğretmeni olarak görev almış ve birlikte İspanya, İtalya, ve Osmanlı yönetimindeki Yunanistan ve Arnavutluk olmak üzere kapsamlı bir Akdeniz seyahati yapmışlardır. İngiltere’ye döndükten sonra 1820 yılında seyahatlarini konu alan iki ciltlik “Travels in Sicily, Greece and Albania”yı yayınlayan yazar, kitabında yolculuğu boyunca bulunduğu şehirleri ve adaları, gittiği yerlerin dini, kültürel ve eğitim yapısı hakkında gözlemlerine ve Yanya’da bulunduğu dönemde tanıştığı Ali Paşa’nın biyografisine yer vermiş, kişi ve olayları detaylı bir şekilde kaleme almıştır. Müzayedede satışa sunulan seyahatname niteliğindeki kitap, Hughes’ın eserinin 1830 yılında Charles Robert Cockerell’in gravürleriyle zenginleştirilmiş “Travels in Greece and Albania” başlığı altında yayınlanan ikinci baskısının bir nüshasıdır.

19. YÜZYILDA SULTANLAR ŞEHRİ İSTANBUL... SIRTI VE KAPAK KÖŞELERİ DERİ LÜKS CİLDİNDE…

19. YÜZYILDA İSTANBUL’UN TARİHİ VE GELENEKLERİ DÖNEME AİT FOTOĞRAFLAR EŞLİĞİNDE ANLATILMIŞ… KAPAK İÇİ ÇİFT KALP İLE İSLENDİRİLMİŞ, İTHAFLI ÖZEL LÜKS CİLDİNDE…

Clara Erskine Clement Waters’ın (1834-1916) Amerikalılar’a İstanbul’un tarihini ve geleneklerini tanıtmak amacıyla yazdığı kitap, pek çok farklı konuyu ustalıkla ele almaktadır. Öncelikle İstanbul’un Bizans dönemindeki tarihini ele alan Clement, Bizans imparatorları ile şehrin Haçlı Seferleri sırasında Latin orduları tarafından istilasını canlı bir üslupla anlatmaktadır. Daha sonra şehrin Osmanlı tarihini ele alan Clement, Fatih Sultan Mehmed ile 2. Abdülhamid arasındaki dönemin kayda değer olaylarını anlatıyor. Kitabın diğer bölümlerinde Yedikule’deki tarihi eserler, pazarlar, dükkanlar, doğum, sünnet ve düğün gelenekleri aktarılmıştır.

İNGİLİZ METODİST YAZAR ALFRED COLBECK’İN DÖNEMİNDE BİRÇOK KİTABA KONU OLMUŞ “DOĞU”YA YOLCULUĞU…

COLBECK’İN EGE KIYILARI VE ADALARI, İSTANBUL, KARADENİZ, AZAK DENİZİ VE SURİYE YOLCULUĞU, İSLAM’IN DOĞUŞU VE YÜKSELİŞİ, YUNAN VE RUS KİLİSELERİ, VE NİHİLİZM HAKKINDA GÖZLEMLERİ VE GÖRÜŞLERİNİ İÇEREN SEYAHATNAME…

Alfred Colbeck (1858-1933) İngiliz Metodist yazardır. Colbeck’in “A Summer’s Cruise in The Waters Of Greece, Turkey, And Russia”ı kaleme aldığı dönemde, Doğu birçok gezi rehberi niteliği taşıyan kitaba konu olmakta ve okurların yoğun ilgisini görmekteydi. Ancak yazar, Doğu’ya olan yolculuğunu döneminin yazarlarından farklı bir bakış açısıyla ele almış, kitabında yolculuğu esnasında bulunduğu Ege Denizi kıyıları ve adaları, Suriye, İstanbul, Karadeniz ve Azak Denizi hakkında gözlemlerinin yer aldığı bölümlerin yanı sıra, Osmanlı halkının karakteri ve politikasının daha iyi anlaşılabilmesi için İslam’ın doğuşu ve yayılması, yapısı ve dini yaşamın ayrıntıları hakkında ve ardından Rus Halkı, Rus-Yunan Kilisesi ve döneminin Rus ulusunun büyük tehdidi “Nihilizm” hakkında bölümlere yer vermiştir.

KOLEKSİYON DEĞERİ YÜKSEK BİR NÜSHA… KİTABIN YAZARI JULİA PARDOE TARAFINDAN OTOGRAFLI…

NADİR VE DEĞERLİ KOLEKSİYON NÜSHASI… JULİA PARDOE OTOGRAFLI VE DÖNEMİN VEZİRİ MUSTAFA REŞİD PAŞA’YA İTHAF SAYFALI… İSTANBUL SEYAHATNAMELERİNİN EN ÜNLÜSÜ... BARTLETT’İN 80 GRAVÜRÜ İLE BEZENMİŞ…

Miss Julia Pardoe (1806-1862) tanınmış bir İngiliz yazardır. Yazmaya on dört yaşındayken şiirle başladı. Bunun ardından yazdığı romanlar da çok beğenildi. Anılarını ve gezi notlarını yayımladı. Geçirdiği bir hastalık sonucu, güney ülkelerine yolculuklar yapmak zorunda kaldı. İlk gezisini Portekiz’e yapan yazar, bu ülkeyle ilgili gözlemlerini “Traits and Traditions of Portugal” (Portekiz’in Destanları ve Gelenekleri) adlı kitabında topladı. Miss Pardoe, 1835 yılında İstanbul’a geldi. Gerçek amacı Yunanistan, Türkiye ve Mısır’ı görmekti. Ancak, İstanbul’a gelince şehrin büyüsüne kapılarak dokuz ay boyunca İstanbul’da kaldı. Sultan I.Mahmud’un başta olduğu bu dönemde İstanbul’un eşsiz doğa güzellikleriyle dolu Boğaziçi’ni, halkın eğlence yerlerini, anıtlarını ve çarşılarını dolaşmış, bayram ve Saray’ın düğün alaylarına katılmış, çeşitli sosyal konumdaki kişilerin konaklarında bulunmuştur. Ayrıca, Bursa ve Uludağ yöresine de gitmiştir. Bütün bu yaşadıklarını büyük bir tarafsızlıkla yazıya döken, doğaya ve şiire tutkun Pardoe, gördüklerini en ince ayrıntısıyla adeta resmeder gibi betimlemiştir. Özellikle Batı’da var olan Osmanlı ile ilgili yanlış ve olumsuz kanıları, haksız önyargıları silmiştir. Kitabın gravürlerini çizen William Bartlett (1809-1854) ünlü İngiliz gravür sanatçısıdır. John Britton’un yanında ustalaşmıştır. Britanya Adasını baştan başa dolaştı. 1840’ların ortalarından itibaren Balkanları ve Ortadoğu’yu gezmiştir. 1835 ile 1852 arasında Amerika Birleşik Devletleri’ne dört seyahat yapmıştır. (1809–1854). İlk resimleri 1831-1833 yıllarında Londra’da Kraliyet Akademisi’nde sergilenmiştir. Kitaplara çizdiği desenlerle tanınmıştır. Bu alandaki istekler dolayısıyla birçok ülkeyi gezdi. Bartlett, J. Pardoe’nin kitabını resimlemek için 1835’te İstanbul’a geldi. Hazırladığı 80 gravür İstanbul’un o yıllardaki görünümünü aksettirmesi bakımından bugün birer belge durumundadır. Çeliğe hakkederek basılmış bu gravürler değişik hakkaklar tarafından işlendiğinden kaliteleri farklıdır. Ayrıca hakkaklar gravürleri zaman zaman orijinallerinden değişik biçimde işlemişlerdir. Bartlett’in büyük bir Julia Pardoe’nun otografı. ustalıkla çizdiği resimler Miss Pardoe’nin mükemmel metni ile birleşince “The Beauties of the Bosphorus”, gravürlü İstanbul kitapları arasında müstesna bir yere sahip olmuştur. Kitabın ön kısmında Vezir Mustafa Reşid Paşa, Belçika Kralı Leopold ve İspanya Kraliçesi Isabelle’in dostluğuna atfen bir sayfa yer almaktadır.

“İstanbul, önünde şair ile arkeoloğun, sefir ile tacirin, prenses ile gemicinin, kuzeyli ile güneylinin aynı hayranlık duygusu ile haykırdığı evrensel ve son derece büyük bir güzelliktir...” Edmondo De Amicis

CESARE BİSEO’NUN GRAVÜRLERİ EŞLİĞİNDE, ÜNLÜ GEZGİN EDMONDOAMİCİS’İN 19. YÜZYIL İKİNCİ YARISI İSTANBUL’UN DÜNYAYA EN İYİ TANITAN BAŞYAPITI…

İstanbul konulu seyahatnameler arasında önemli bir yer tutan, canlı ve renkli üslubuyla 19. yüzyılın İstanbul’u için zengin bilgiler veren, birçok dile çevrilen ve defalarca basılan bir başyapıt. 19 yüzyılın ikinci yarısının İstanbul’unu dünyaya en iyi tanıtan gezginlerden biri olan Edmondo de Amicis (1846-1908), 1875/1876’da ressam Cesare Biseo ile birlikte İstanbul’a gelmiştir. İlk baskısı “Costantinopoli” adıyla (Milano, 1877-1878) basılan kitap büyük ilgi görerek birçok Avrupa diline çevrildi. İstanbul’a 28 yaşındayken büyük bir heyecanla gelen Amicis şehirde görüp yaşadıklarını canlı ve renkli üslubuyla okuyucuya aktarır. Neyle ilgileneceğini ve nasıl ilgi çekeceğini bilen, baktığı şeyi gören ve gösterebilen bir sanatkârdır. Girişte kent denizden görmenin heyecanını anlatan Amicis, şehrin dış ve iç görünüşü arasındaki tezatlara değinir. Beyoğlu’ndaki kozmopolit hava, köprü üstündeki kalabalıklar ve buna karşılık kentin eski kesimindeki (sur içi) durgunluk uzun uzun anlatılır. Bilinen yerlerin dışında: geniş yolları, büyük binaları ve villaları ile Pancaldi (Pangaltı) gibi yeni gelişen semtleri gezer. Tatavla’yı (Kurtuluş), Kasımpaşa’yı, Okmeydanı’nı, bir Yahudi mahallesi olan Hasköy’ü ve Sütlüce’yi anlatır. Kapalıçarşı’da satılan mallar hakkında da ilginç bilgiler veren Amicis gelecekte İstanbul’un batılılaşıp eski havasını kaybedeceğini hayal eder. Dolmabahçe ve Çırağan Saraylarını, ve Üsküdar’ı gezen yazar, tüm gezginlerin durağı olan Galata Mevlevîhanesi ve Rıfaî Âsitanesi’ndeki âyinleri de seyrettikten sonra kentten ayrılır. Müzayede’de satışa sunduğumuz kitap Mme J. Colomb tarafından tercüme edilmiş Fransızca 1892 Paris baskısıdır.

İNGİLİZ FİLOZOF VE HRİSTİYAN KARDİNALLİĞE KADAR YÜKSELMİŞ NEWMAN’IN GÖZÜNDEN OSMANLI’DA GERİLEME DÖNEMİ, TÜRKLERİN ANA YURDU, BOYLARI, IRKLARI, GELENEKLERİ, HRİSTİYAN TOPLULUKLAR İLE ETKİLEŞİMLERİ VE “DOĞU SORUNU”.

John Henry Newman (1801-1890) İngiliz filozof, tarihçi, yazar, şair, önce bir Anglikan rahibi ve daha sonra önemli bir Katolik rahip ve kardinaldi. 19 yüzyılda İngiltere’nin dini tarihinde tartışmalı bir figür olan Newman, 1830’ların ortalarında ulusal çapta tanınmıştır. 1833-1843 yılları arasında İngiltere Kilisesi’nde rahip ve Oxford Hareketi’nin öncülerinden olmuş, 1845 yılında Oxford Üniversitesi ve İngiltere Kilisesi’nden ayrılmış; Katolik Kilisesi’ne kabul edilmiştir. Bu kabulle Roma Katolik’i olan Newman dini, medeniyetin gerçeği olarak haklı çıkarmak için mücadele etmeye başlamıştır. Bu doğrultuda konferanslar vermeye başlayan Newman’ın ”Lectures on the History of the Turks” adı eseri dört konferansının metninden oluşmaktadır. Ders niteliğindeki bölümlerden oluşan kitapta Türklerin ana yurdunu, bu bölgelerde bulunan Türk boylarını ve diğer ırkları, tarih boyunca süregelen Türk geleneklerini, Hristiyan topluluklarla etkileşimlerini ve “Doğu Sorunu” olarak nitelendirilen Osmanlı İmparatorluğu gerileme dönemini detaylı olarak kaleme almıştır.

BİR OSMANLI ERMENİSİ GÖZÜNDEN SULTAN VE SARAY HAYATI, OSMANLI’DA YAŞAM, TÜRKLER VE ADETLERİ… 53 TAM SAYFA VE METİN İÇİ GRAVÜRLER EŞLİĞİNDE… 19 YÜZYILIN ORTALARINDA AMERİKA’DA YAYINLANDIĞINDA BÜYÜK İLGİ GÖREN VE 4 AYDA 16,000 NÜSHA SATAN KİTAP…

OSCANYAN NEW YORK’TA YAYINLADIĞI ESERİNDE TÜRKLERİ, TÜRK ADETLERİNİ, SULTAN VE HAREM HAYATI, ORDU VE DONANMA TEŞKİLATI, SOSYAL YAPI, AZINLIKLIKLAR, EVLİLİKLER, GÜNLÜK YAŞAM (PAZARLAR, KAHVEHANELER, HAMAMLAR VS.) HAKKINDA DETAYLI BİLGİLER AKTARMIŞTIR…

İstanbul’da doğan Ermeni yazar Christopher Oscanayan (1818-1895) özel öğretmenlerden Ermenice, Türkçe ve modern Yunanca öğrendi; bunlara çok geçmeden İtalyanca ve Fransızcayı da ekledi. İngilizce de öğrenmek isteyen Oscanyan Türkiye’ye gelen Amerikalı misyoner Harrison G.O. Dwight ile tanışıp liberal bir eğitim almak için New York’a gönderildi. Sağlığı yüzünden eğitimini yarıda bırakan yazar, geçimini sağlamak için Charliston & Cincinnati demiryolunu yapan bir firmada çalıştı. 6 yıl sonra İsyanbul’a dönen Oscanyan, İstanbul’daki ilk eserini “Astarar Puzantyan”ı (Bizans Reklamcısı) yayınlamış ancak liberal görüşlerin bu mecralarda ifade edilmesini tolere edemeyen yetkililer tarafından eleştirilmiştir. Hemen ardından New York’a geri dönen Oscanyan kısa bir süre sonra “The Sultan and His People” adlı eserini yayınlamıştır. Eserinde Türkleri ve Türk âdetlerini anlatmış, ordu ve donanma teşkilatı, yargı, eğitim, sağlık hizmetleri, Sultan ve saraydaki harem hayatı, giyim kuşam, sosyal yapı, evlilik, pazarlar, kahvehaneler ve hamamlar hakkında detaylı bilgiler vermiştir. Tam sayfa ve metin içi görseller ile zenginleştirilmiş bu eser Amerika’da çok ilgi görmüş 4 ayda 16 kopya satmıştır.

19. YÜZYILIN ÖNEMLİ OLAYLARINDAN “DOĞU SORUNU”NUN BAŞ GÖSTERDİĞİ TOPRAKLARDA BAŞIBOZUK OLARAK GÖREV YAPAN İNGİLİZ YAZAR VE SAVAŞ MUHABİRİ VIZETELLY’NİN ANILARI… ERZURUM, GÜMÜŞHANE, KARS, ERMENİSTAN, MAKEDONYA VE BU TOPRAKLARDAKİ ULUSLAR HAKKINDA GÖZLEMLERİ…

Edward Vizetelly (1853-1922) İngiliz gazeteci, savaş muhabiri ve yazardır. 1870 yılında Fransa-Prusya Savaşı’na babası Henry Vizetelly ile birlikte katılan Vizetelly, Paris Kuşatması’nda bulunmuş ve deneyimlerini otobiyografik bir öykü olarak yayımlamıştır. Babası gibi çeviri işleriyle de ilgilenen yazar, yakın aile dostları Emile Zola’nın babası tarafından 1884-1889 yılları arasında yayımlanmış eserlerinin çevirilerinin editörlüğünü yapmıştır. G. Montbard’ın illüstrasyonları ve fotoğraflar ile zenginleştirilmiş “The Reminiscences of a Bashi-Bazouk”u kaleme alan Vizetelly, kitabının da konusu olan Rus-Osmanlı arasındaki “Doğu Sorunu”nun patlak verdiği dönemde, 1876 yılında, Doğu’ya seyahat etmeye ve Sultan’ın hizmetine girerek “Başı-Bozuk” olmaya karar vermiştir. Vizetelly kitabında bir “Başıbozuk” olarak Osmanlı topraklarında bulunduğu Trabzon, Erzurum, Gümüşhane, Kars, Ermenistan gibi Doğu Sorunu’nun görüldüğü kentler hakkındaki gözlemlerine ve seyahati süresince karşılaştığı farklı uluslar hakkında detaylı bilgilere yer vermiştir.

BALKANLARDA YAŞAYAN IRKLAR VE TARİHLERİ HAKKINDA KAPSAMLI BİR ESER…

CLARK, BİZANS İMPARATORLUĞUNDAN BAŞLAYARAK YUNANLILAR, ARNAVUTLAR, TÜRKLER, SLAVLAR, EFLAKLAR, SIRPLAR, BULGARLAR, VE ROMANLAR HAKKINDA BİLGİ VERDİKTEN SONRA, BATI’NIN DEYİMİ İLE “DOĞU SORUNU”NU DERİNLEŞTİREN 1878 OSMANLI-RUS SAVAŞI SONRASI BERLİN KONGRESİ SONUÇLARINI İRDELİYOR…

Amerikalı öğretmen, papaz ve yazar olan Edson Lyman Clarke (1827-1913) “The Races of European Turkey” adlı eserinde Bizans tarihinden başlayarak Osmanlı döneminde Türk egemenliğine giren Avrupa ulusları hakkındaki gözlemlerini kaleme almıştır. 3 bölümden oluşan kitabın ilk bölümünde Bizans İmparatorluğu; ikinci bölümünde Yunanlılar ve Arnavutlar; son bölümünde Türk Slavlar, Eflaklar, Sırplar, Bulgarlar, Romanlar hakkında bilgiler aktarılmaktadır. Son bölüme ek olarak, 1877- 1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrası Balkan Yarımadası’ndaki devletlerin topraklarını belirlemek için gerçekleşen Berlin Kongresi hakkında bilgiler aktarılmaktadır.

YUNANİSTAN’IN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN SAVUNUCULARINDAN LORD BROUGHTON’IN DOĞU SEYAHATLERİNİN YUNANİSTAN VE OSMANLI HAKKINDA AYRINTILI GÖZLEMLER İÇEREN SEYAHATNAMESİ… 17 GRAVÜR, 2 KATLANIR HARİTA, 1 KATLANIR MEKTUP VE 2 SOLFEJ…

YUNAN SEMPATİZANI LORD BROUGHTON SEYAHAT ARKADAŞI LORD BYRON İLE 1809-10 İLE 1816- 17 SENELERİ ARASINDA OSMANLI’NIN ARNAVUTLUK, YUNANİSTAN, İSTANBUL VE BATI ANADOLU TOPRAKLARINDA İNCELEMELERDE BULUNMAK ÜZERE SEYAHAT ETMİŞ, YOLCULUĞU ESNASINDA GENİŞ KAPSAMLI GÖZLEMLERİNİ VE EDİNDİĞİ BİLGİLERİ BU KİTAPTA TOPLAMIŞTIR… SATIŞA SUNULAN NÜSHA 1858 YILI GENİŞLETİLMİŞ REVİZE BASKI…

Lord Broughton olarak tanınan John Cam Hobhouse, İngiliz yazar ve politikacıdır. Cambridge’de öğrenim gördüğü senelerde Lord Byron ile seyahat arkadaşı olmuş ve 1809-10 ile 1816-17 seneleri arasında birlikte Yunanistan ve Türkiye gezilerine çıkmışlardır. Lord Byron ile Yunanistan’ın Osmanlı’dan ayrılması hususunda hemfikir olan Broughton’ın Yunan sempatizanlığı, bu büyük çaplı gezilere vesile olmuştur. 1809 yılında Petra’ya vardıktan sonra Preveze, Nikopolis, Yanya, Tepelen’i ziyaret etmiş ve bu yoluclukta Ali Paşa ile tanışmıştır. Bu süre içinde Hobhouse Megara yöresini, Attika yarımadasını, Eğriboz’u gezmiş, daha sonra İzmir ve İstanbul’a gitmişlerdir. İzmir’deyken Clazomenae (Urla antik sit alanı), Efes ve Truva’yı ziyaret etmişler ve 1810 yılında Lord Byron ile yolları ayrılmıştır. Truva Antik Kenti’nin ve Mora Yarımadası’nın ayrıntılı katlanır haritaları ile Athena’nın tapınağı Partenon’un Doğu ve Batı cephesi alınlıklarının ölçekli katlanır çizimleri gibi çok kıymetli detayların yer aldığı kitabın 1 Cildi, Yunanistan ve kısmen de Arnavutluk hakkında bilgiler ve gravürler içermekte, 2 Cildi ise Osmanlı ve Müslüman-Türk kültürüne odaklanmaktadır. Kitabının 2 Cildinde İzmir ve İstanbul şehirlerine odaklanan Broughton, Türk halkının sayfiye ve yazlık yaşamlarından, İslami ritüellerinden, İstanbul’un gözde turistik mekanlarına kadar geniş kapsamlı gözlemlerini ve bu ziyaretler esnasında edindiği bilgileri okuyucuya aktarmıştır. İstanbul’un sayfiye ve turistik mekanlarının rotalarına kadar detaylı anlatımlara sahip olan kitabın müzayedede satışa çıkan 1858 basımı nüshası, yazar Lord Broughton’ın düzenlemelerini ve revizelerini de içermektedir.

SAYISIZ GÖRSEL EŞLİĞİNDE EŞSİZ BİR İSTANBUL KAYNAK KİTABI…

ROBERT COLLEGE’DE TARİH HOCALIĞI YAPMIŞ AMERİKA’NIN TANINMIŞ KOZMOPOLİT TARİHÇİSİ EDWİN GROSVENOR’IN, MÜZE-I HÜMAYÜN MÜDÜRÜ OSMAN HAMDİ BEY VE ARKEOLOG PASPATİ’DEN KATKILARIYLA, 200’DEN FAZLA FOTOĞRAF EŞLİĞİNDE KALEME ALDIĞI İSTANBUL TARİHİ, VE OSMANLI VE BİZANS MİMARİSİ… İSTANBUL TARİHİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİR KAYNAK KİTAP…

Edwin Augustus Grosvenor (1845-1936), “Amerikalıların en kozmopolitlerinden biri” olarak bilinen, tarihçi, yazar ve Amherst Koleji’nde tarih bölümü başkanıydı. Amerika’dan mezun olduktan sonra İstanbul’a gelen Wittman, 1873 ve 1890 yılları arasında Robert Kolej’inde tarih dersi vermiştir. Aynı zamanda İstanbul’a geldiğinde dönemin Müze-i Hümayun müdürü Osman Hamdi Bey ve arkeolog Paspati ile tanışan Grosvenor, onların da katkılarıyla kaleme aldığı bu eserinde; İstanbul’un tarihine ve mimarisine kapsamlı bir şekilde değinmiştir. Eserinde, İstanbul’un toplumsal yapısını anlatan yazar, özellikle İstanbul’un tarihini ve hem Osmanlı hem de Bizans mimarisini ayrıntılı bir şekilde incelemiştir. Eserinin ilk bölümünde kronolojik olarak siyasi tarihe değinen yazar devrin padişahı II. Abdülhamid’den detaylı bir şekilde bahsetmektedir. Ardından Haliç, Galata, Pera, Boğaziçi, Üsküdar, Kadıköy, Adalar ve Bizans’ın o döneme ulaşamayan hamamları, forumları, sarayları, kiliseleri, hipodromu ile günümüze ulaşan Valens kemeri, sarnıçlar, zindanlar, sütunlar, Galata Kulesi, camiye çevrilmiş kiliseleri detaylı bir şekilde anlatmıştır. İkinci cildin önemli bir kısmını Ayasofya’ya ayıran Wittman, ardından İstanbul’un surlarına, cami ve türbelerine değinmiş, ve eserinde anlattığı Osmanlı ve Bizans mimarisini, 1880’li yıllarda çekilmiş olan fotoğraflarla desteklemektedir.

HALİKARNAS MOZOLESİ’NİN KALINTILARIN KEŞFEDEN İNGİLİZ ARKEOLOG VE DİPLOMAT SIR CHARLES THOMAS NEWTON’UN LEVANT’TA SEYAHATİ VE KEŞİFLERİ…

NEWTON’UN 19 YÜZYIL ORTALARINDA EGE ADALARI VE BATI ANADOLU KIYILARINDAKİ ARKEOLOJİK KEŞİFLERİNİ AYRINTILI ANLATTIĞI 2 CİLT KİTAP… 32 TAM SAYFA GRAVÜR, 5’İ KATLANIR 8 HARİTA VE PLAN EŞLİĞİNDE…

Sir Charles Thomas Newton (1816-1894) İngiliz arkeologtu. 1852’den 1853’e kadar Midilli’de konsolos yardımcısı olarak çalışan Newton ardından 1854’te Rodos’ta konsolos vekili olarak çalışmıştır. Her iki pozisyonda da British Museum için önemli arkeolojik kazılar yapmış olan yazar, İngiliz büyükelçisi Lord Stratford tarafından finanse edilmiştir. 1865’te yayınlanan ve mektuplardan oluşan “Travels and Discoveries in the Levant” eseri 1852 ve 1859’a kadar Levant’taki seyahatlerini ve kazılarını anlatmaktadır. 1854 ve 1855 yılları arasında Kalimnos’ta kazılar yapan Newton 1856’da Küçük Asya kıyılarında keşif gezilerine başlamıştır. 1857’de, antik dünyanın yedi harikasından biri olan Halikarnas Mozolesi’nin kalıntılarını keşfederek hayatının en büyük arkeolojik keşfini gerçekleştiren Newton, bu eserinde keşiflerini ayrıntılı bir şekilde anlatmakdatır. Eserin içinde bulunan gravürler, Rodos, Kos, Kalimnos ve Mitylene’den manzaraların yanı sıra Mozole’den heykellerin çizimlerini ve planlarını içerir.

1877-1878 OSMANLI-RUS HARBİ’NİN TÜM CEPHELERİNİ 1’İ KATLANIR 21 TAM SAYFA VE 18 METİN İÇİ HARİTALAR EŞLİĞİNDE AYRINTILI ANLATAN ÖNEMLİ BİR KAYNAK KİTAP…

CLEMENT KİTABINDA SAVAŞIN NEDENLERİNİ ANLATARAK BAŞLAYIP, RUSLARIN BALKANLARDA GENİŞLEME VE OSMANLIDAKİ AZINLIKLAR ÜZERİNE STRATEJİLERİNİ, 1876 TERSANE KONFERANSINI, ARDINDAN GÜN GÜN VE CEPHE CEPHE BATI VE DOĞUDAKİ SAVAŞI, OSMANLI’NIN AĞIR YENİLGİSİNİ, BERLİN ANTLAŞMASINI VE SONUÇLARINI HARİTALAR EŞLİĞİNDE AYRINTILI OLARAK İRDELİYOR…

Kurmay subay olan G. Clement “Campagne Turco – Russo 1877-1878” eserinde Osmanlı padişahı II. Abdülhamid ve Rus Çarı II. Alexander döneminde yapılmış olan, 93 Harbi olarak da bilinen, Osmanlı-Rus Savaşı’nda yaşananları gün gün ayrıntıları ile anlatmaktadır. Eserine savaşın nedenlerini anlatarak başlayan Clement, Rusya’nın Balkanlardaki genişleme siyasetinden ve Osmanlı Devleti’nde yaşayan azınlıkların isyanından bahsetmektedir. 1876 Tersane Konferansı’nda savaşı önleme çabalarının yetersiz kalması üzerine Clement, Rus ordusunun Tuna Cephesi’nde ilerleyişini tam sayfa ve metin içi haritalar ile anlatmaktadır. Yazar aynı zamanda tablolar ile orduların güçlerini, ve stratejilerini açıklamaktadır. Ardından oldukça stratejik önemi olan Plevne’de gerçekleşen olayları gün gün ayrıntılı bir şekilde kaleme alan Clement, Ali Paşa ve Süleyman Paşa’nın Plevne savunmasında neler yaptığını tüm detayları ile anlatmaktadır. Rusların Balkanlara ilerlemesiyle Doğubeyazıt’ın düşmesi ve Kars ve Erzurum’da gerçekleşen olayları anlatan yazar eserinin son ksımında Berlin Antlaşması’ndan ve Antlaşma’nın sonuçlarından bahsetmekdir. 1 katlanır Sofya haritasıi 21 tam sayfa ve 18 metin içi haritalar ile savaşın her detayını anlattığı eser önemli bir kaynak niteliğindedir.

NUTUK’UN ALMANCASI...

15-20 EKİM 1927 TARİHLERİ ARASINDA GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN CUMHURİYET HALK PARTİSİ DELEGE VE TEMSİLCİLERİNE OKUDUĞU NUTUK VE KONUŞMALARIN ALMANCA 1928 BASKISI…

“Die Neue Türkei” adlı eser, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın 1927 yılı 15-20 Ekim tarihleri arasında “Cumhuriyet Halk Partisi”inin delege ve temsilcilerine okuduğu “Nutuk”un ve yaptığı konuşmaların Almanca birebir kopyasıdır. Gazi Mustafa Kemal Paşa yaptığı konuşmalarda Millî Mücadele ve Cumhuriyet dönemi ile ilgili kişileri, olayları ve çeşitli fikirleri kendi bakış açısıyla anlatmıştır.

ATATÜRK’ÜN SİYASAL, TOPLUMSAL, KÜLTÜREL VE EKONOMİK REFORM VE İNKİLAPLARINI DÜNYAYA TANITMAK AMACIYLA VEDAT NEDİM TÖR ÖNCÜLÜĞÜNDE VE AVUSTURYALI OTHMAR PFERSCHY FOTOĞRAFLARI İLE 1934-1949 YILLARI ARASINDA 3 AYDA BİR YAYINLANAN “LA TURQUIE KEMALISTE” DERGİSİNİN 13 SAYISINI İÇEREN CİLT…

La Turquie Kemaliste (Kemalist Türkiye) Vedat Nedim Tör öncülüğünde 1934-1949 yılları arasında 3 ayda bir yayınlanan dergiydi. Fransızca olarak yayınlanan dergide bulunan fotoğrafları Avusturalyalı fotoğrafçı Othmar Pferschy çekmiştir. Özellikle 1923’te Cumhuriyet’in ilan edilmesinin ardından yeni bir devlet ve toplum yaratma çerçevesinde; siyasal, toplumsal, kültürel ve ekonomik alanlarda yapılan inkılaplar “La Turquie Kemaliste” dergisi ile Türkiye’nin yeni imajını dünyaya tanıtmak amacıyla basılmıştır. Müzayedemizde satışa sunulan cilt nüsha “La Turquie Kemaliste” dergisinin 13 farklı sayısını içermektedir.

SÜLEYMAN SIRRI EFENDİ’NİN EL YAZMASI HATIRATI..

BİR OSMANLI SUBAYININ 1. DÜNYA SAVAŞI VE MİLLİ MÜCADELE DAHİL 1912’DEN İTİBAREN YAŞADIKLARINI, KENDİ ÇİZDİĞİ 300’DEN FAZLA CEPHE HARİTASI VE ESKİZ EŞLİĞİNDE GÜNBEGÜN ANLATIMI…

EL YAZISI VE ÇİZİMLERİ İLE 4 HATIRAT CİLDİ…

MÜZELİK... BENZERSİZ… MUAZZAM…

YÜZ YİRMİNCİ PİYADE ALAYI DOKUZUNCU BÖLÜK KUMANDANI ÇETİNOĞULLARINDAN YÜZBAŞI SÜLEYMAN SIRRI EFENDİ'NİN EL YAZMASI, VATAN SEVGİSİ DOLU HATIRATI...

BALKANLARDA AYAKLANMALAR, 31 MART 325 VAKA-İ FACİASI, BALKAN SAVAŞI, 1. DÜNYA SAVAŞI VE MİLLİ MÜCADELE...

Yüz yirminci piyade alayı dokuzuncu bölük kumandanı Çetinoğulların’dan Süleyman Sırrı Efendi’nin kaleme aldığı hatırat, kendisinin 1912 yılından itibaren yaşadıklarını anlatmakdır. Hatıratına Yenice’deki çocukluk ve okul yaşamını anlatarak başlayan Süleyman Sırrı Efendi ardından Selanik’e yaptığı yolculuk ve oradaki öğrenim hayatından bahsetmektedir. 1893 yılında başlayan Makedonya Mücadelesi’ni kendi bakış açısıyla kaleme alan Sırrı Efendi ardından Kesendre ve Atina mıntıkasına seyahat etmiş, Alman mektebinde eğitimine devam etmiş ve orada yaşanan olayları kendi çizmiş olduğu cephe eskizleri ile anlatmıştır. Daha sonra Selanik’ten İstanbul’a geçen Sırrı Efendi, İstanbul’da uzun süre vakit geçirmiş ve başına gelen olaylardan, geçirdiği zamandan ve yaşadıklarından bahsetmiştir. II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’da yönetime karşı yapılmış olan 31 Mart Vakası’ndan, Hareket Ordusu’nun İstanbul’a gelişine tanıklık etmiş ve yaşanan olayları birinci ağızdan hatıratında aktarmıştır. Sultan II. Abdülhamid’in Selanik’e sürgünü, Sultan Reşad’ın tahta geçişi, Balkan Savaşları, 1 Dünya Savaşı ve Milli Mücadele… Yaşanan olayların günbegün aktarılması ve Süleyman Sırrı Efendi’nin kendi çizdiği 300’den fazla cephe haritası Osmanlı’nın çöküş dönemi ve Milli Mücadele için çok değerli bir kaynak niteliğindedir.

İNGİLİZ RAHİP VE İLAHİ YAZARI FABER’İN DİN HAKKINDA FİKİR VE İNANÇLARINI GELİŞTİRMEK VE ANTİK YUNAN KLASİKLERİ VE YUNAN KİLİSESİNİ YAKINDAN İNCELEMEK AMACIYLA PARİS VE AVIGNON ÜZERİNDEN YUNANİSTAN, İSTANBUL VE BATI ANADOLU YOLCULUĞUNA GÖZLEMLERİ İÇEREN SEYAHATNAME…

FABER'İN DİN HAKKINDA GÖZLEM VE DÜŞÜNCELERİNİ AKTADRIĞI, SATIŞA SUNULAN BU KİTABI 1842'DE YAYINLADIKTAN SONRA KENDİSİ 1845 YILINDA ANGLİKAN KİLİSESİNDEN ROMA KATOLİK İNANCINA GEÇMİŞ, 1847 YILINDA ROMA KİLİSESİNE RAHİP OLARAK ATANMIŞTIR...

Frederick William Faber (1814-1863), tanınmış bir İngiliz ilahi yazarı, şair ve din adamıdır. 1839 yılında İngiltere Kilisesi’nde göreve getirilen Faber, ailesinin inançlarının aksine 1845 yılında Katolik inancına geçmeye karar vermiş ve 1847 yılında Roma Katolik Kilisesi’ne rahip olarak atanmıştır. Roma Katolik inancından dolayı Antik Yunan klasikleri ve Yunan Kilisesi’ni merak eden yazar, 1841 yılında bir Avrupa kıta turunun parçası olarak Paris ve Avignon’dan, Yunanistan’a gitmiş ve burada bir ay geçirdikten sonra İstanbul ve Ege kıyılarına geçmiştir. Katılmak üzere olduğu Roma Katolik Kilisesi’nin yöntemlerini inceleyen Faber bu seyahatinin ardından 1842 yılında “Sights and Thoughts” eserini yayınlamıştır. Büyük ölçüde din hakkındaki fikirlerinin ve inanç meselelerindeki kişisel şüphelerini açıklayan yazar aynı zamanda eserinde, seyahati esnasında ziyaret ettiği kiliseleri detaylı bir şekilde betimlemiş, Parga’da görmüş olduğu Tepedenli Ali Paşa Kalesi’ne değinmiş ve Antik Yunan’a atıflarda bulunmuştur.